Sabah her zamanki gibi 06.49'da alarmım çalmaya başladı, telefonumun şarjı fazla yoktu. Alarm'ın çalmasıyla birlikte telefonun kapanması bir oldu. Neyse 2 dakika sonra uyanırım dedim ve koydum kafayı yastığa. Gözlerimi açtığımda kapıda alacaklı biri vardı galiba, bağırıyordu zil. "Aha geç kaldık servis geldi, boku yedik lan telefon da kapalıydı. Adam aradı ulaşamayınca da kapıyı çaldı tabi." diyerekten koştum ve pencereden baktım. Bi de ne göreyim, avradını siktiğimin postacısı sabahın köründe alacaklı gibi çalıyor kapıyı. Gittim ve saate baktım. Saat daha 07.05 yani uyanmam gereken saat. Babamı uyandırdım ve postacının yanına kovaladım. Kağıt getirmiş, ibnenin evladı sabah işe başlayıp direk bizim eve geldi galiba. 7'de zil öyle çalınır mı lan? Her neyse, 3 Gündür görmediğim Gamze bugün okula gelecekti. Geç kalmamamın da sevinciyle hazırlanıp aşağı indim, her zamanki gibi servise bindim. Sağı solu izleyerek gelmeye başladım, herşey aynıydı. Sabah yoldan geçen 3 dana, simit yiyen amca, sigara içen manav. Kısacası herşey aynıydı her günkü gibi. Okula geldim, seviniyordum çünkü Gamze'yi görecektim. Geçtim sınıfa, beklemeye başladım. Pencerenin kenarına kuruldum ve dışarıyı izleme başladım. Servisini gördüm, usul usul yaklaşıyordu okula. İnmeye başladılar teker teker, saymaya başladım. 7. olarak o iniyordu servisten. Başladım, 1 - 2 - 3 - 4 .... ama inmedi. Kafama silah sıkmışlar gibi oldum. Çıldırdım, bugün de yoktu sevdiceğim.
Bugün de zaman geçmeyecekti. Gittim, hüzünlü bir şekilde arkadaki sırama oturdum. Dayadım kafamı sıraya, gözlerimi kapattım. Ha şunu da anlatayım; dün gece kanepede yatarken uyuyakalmışım. Gözlerimi açtığımda bitmemesini istediğim bir rüyayı sonlandırmıştım, evet odama gidecektim ve rüyamda Gamze ile eğleniyorduk. Lanet olsun ki açtım gözlerimi, o sinirle odama gittim. Yattım tekrar yatağa, ortalık karanlıktı. Birden bire gözlerimi kapattım ve direkt aklıma Gamze geldi. Olağanüstü bişey oldu. Gözümün önünde, gözlerim kapalıyken canlanıverdi. Sadece kafası görünüyodu ve bana bakıp gülümsüyodu. Gözlerini sağa sola kaçırıyordu. Yaklaşık 2 dakika boyunca onu öylece gözlerim kapalıyken seyrettim. Gözlerine bakarken benim gözlerime baktığında utanıyor gibi hafif bi gülümsüyor, sonra gözlerini sağa sola kaçırıyordu. Birdenbire kayboldu. 3 gündür görmesem de bu hayal gerçek gibiydi ve 3 günün yerini doldurdu diyebilirim. Neyse, sınıfa dönelim. Sıramda yatıyordum, sınıfa Merve girdi; "Vampir, Gamze'yi gördün mü?" ben dünkü gibi, "I-ıh, malesef." dedim. "Hadi ya, bugün geleceğini söylemişti." dedi, "Bilemem" dedim ve tekrar kafamı koydum sıraya. Derslerde yine saçmalıklarla uğraştım, gülünmemesi gereken şeylere güldüm. Çünkü yapacak bişeyim yoktu. Soluma dönüyordum, sırası boştu. Yoktu işte orda. Belki de evinde sıcacık yatağında yatıyor ve aklına hiç ama hiç gelmiyordum. En son cumartesi günü mesajlaştık ve bişey sordum cevap alamamıştım. Pazar günü hiç mesaj atmadım, dün de geçmiş olsun mesajı atmıştım. Cevap vermiyordu ki ibnenin kızı bana, aramak geliyordu içimden ama neye güvenerek arayacaktım ki? Sevgilisi miyim ha, değilim. Aramamalıydım, mesajlarıma 1 cevap gelseydi ona sığınıp arayabilirdim fakat aramadım, çünkü mesaj atmıyordu.
Okulda o kadar saçmalığa zorunlu olarak güldükten sonra benim yakın bi kardeşim vardır sınıfta, bazen beni deli etse de severim keratayı. O da benim Gamze'nin kız kardeşine yazıyor. Kızla baya iyiler fakat hep bu oruspu çocuğu babası var ya bu Gamze'nin ve kardeşim dediğim Serhat'ın sevdiği kız, işte onların babası erkek düşmanı amına koyim. Aklıma geldikçe küfrediyorum, belki de benim Gamze ile sevgili olamamamın tek nedeni o. Çünkü erkekleri hep kötülüyo kızlarına, sanki kendi kadın lan. Erkek değil misin amın oğlu sen ha? Serhat'la son 2 ders konuştuk, tabi benim kendi sevdiği kızın ablasına yavşadığımı bilmiyor. Gerçi kim biliyor ki? 2 kişi biliyor abi, onlardan da laf çıkmaz zaten. Çıkacak olduğunu bilsem söylemezdim. İşte Serhat anlanıyo ; "İşte kanka cumartesi günü dershaneye gidiyodum, Gamze'nin kardeşi var ya, heh Nalan işte, onla karşılaştık. 2 tane kız kuzeni var bunun bizim okulda, onlar vardı yanında. Sinemaya gidiyolarmış beni de davet ettiler. Gittik sinemaya, daha filme girdik 15 dakika sonra Nalan'ın eski sevgilisi olan lavuk geldi beni dışarı çağırdı. Gittim korkmadan zaten çocuk ufacık bişey, her neyse konuştuk falan. Çocuğu korkuttum artık yaklaşamaz Nalan'a. Sonra bu sinemada çalışan piçin biri Nalan'ın babasının arkadaşıymış. Hemen yetiştirmiş babasına, Nalan sinemada bir erkekle yanyana oturmuş sohbet ederek film izliyor. Babası da bunu duyunca Nalan'ı azarlamış filan. Nalan dün bana mesaj attı, Serhat artık konuşmasak iyi olacak çünkü babama söz verdim. Ben bunu duyunca napim kanka ha napim? Bozulmayayım mı? O babasının da, o sinemadaki çalışan adamın da amına koyim amına. Çıktım sinemadan o yavşak sevgilisi beni rahatsız edince. Gittim parka oturdum. Yarım saat sonra Nalan'gil geldi, konuşup ayrıldık. Sonrasında bu mesaj ve babasının azarlama olayı çıktı ortaya zaten, durum çok karışık çok."
Bunları anlatan Serhat'ı adam akıllı dinledim, benim işimden karışık değildi. Olabilirdi de bilemiyorum işte göreceli bir kavram o. Neyse ya, siktir et dedim her erkek arkadaş gibi, sana kız mı yok dedim. Ne dicem ki amına koyim bu durumda ne denir başka? Kafası harbi bozuktu çocuğun, belli etmiyorum sansa da belli ediyodu işte. Benim gibi saklamayı bilmiyodu. Bu aralar saklayamadım galiba, Berna ve Selma okulda bugün bana "Aşık Vampir" dediler. Galiba Berna, Selma'yı seviyorum sanıyor. Selma da Merve'yi seviyorum sanıyor. Hiç Gamze'yi kaale alıpta söyleyen yok. Söylemezler tabi lan, ne bileyim işte galiba benim şu arkadaşım Gamze'yi seviyor ya, açıldı filan. Belki de o arkadaşım Gamzeyi seviyor diye benim sevmeyeceğimi düşünüyorlar, ama yanılıyorlar. Seviyorum işte.
Neyse ya, eve geldim. Serhat mesaj attı, nerdesin falan filan. Aradım, gel kanka biraz dertleşelim dedi, sigaramız da bol. İçecek bişeyler de alırız dedi. Beni taa Allah'ın siktir ettiği biyere götürdü. İti bağlasan durmaz orda. Neyse titreye titreye dertleştik, titreye titreye sigara ve soğuk kolamızı içtik. Az kaldı ya, Gamze'yi sevdiğimi Serhat'a da söylerim. Ufak bi güven sorunu var şuan. O bana güvenip Nalan olayını anlatıyor, başka kimseye anlatmıyor. Ben de ona Gamze olayını anlatsam ne olur ki? Anlattığımı düşününsene, Serhat bana Bacanak der, komedi ya.
İşte öyle, bugün yine mesaj atmadı. Ben de atmıcam, inat ettim atmıcam. Ne yapacağım hakkında ufak bi fikrim yok, herşey olacağına varır diyerek yetiniyorum. Mutlu olucam ama ne zaman bilemem. Gamze ile olsa hayatım, cidden çok mutlu geçecek fakat bu gidişle olmayacağa benziyor. Kafam karışık.
0 yorum:
Yorum Gönder